Kendi idrarını içerek enkaz altında 12 gün kaldı! Yaşadıklarını tek tek anlattı

Kahramanmaraş merkezli depremlerde en çok hasara uğrayan Hatay’da, binlerce bina yerle bir olurken yaklaşık 25 bin insan hayatını kaybetmişti. Ülkeyi derinden etkileyen ve 11 ilde büyük yıkıma sebep olan 6 Şubat depremine hasta oğlunun tedavisi için Akademi Hastanesi’nde yakalanan Mehmet Ali Şakiroğlu, depremden 260 saat sonra canlı olarak çıkartılmıştı. Hastane kantininin masasında uyuduğu sırada deprem olduğunu söyleyen Şakiroğlu, gözünü açtığında yerin sallandığını ve herkesin panik içerisinde kaçtığını gördüğünü ifade etti. Hastanenin poliklinik kısmında deprem pozisyonunda yıkıma yakalanan Şakiroğlu, 260 saat boyunca hayat mücadelesi vererek yaşama tutundu. Depremin 260’ncı saatinde enkaz altından sağ kurtulmayı başaran Şakiroğlu, asrın felaketinin üzerinden yıllar geçse de yaşadıklarını unutamıyor. Enkaz altında idrarını içerek ve bulduğu çiçeği yiyerek yaşama tutunan depremzede yaşadıklarını anlattı.

“DEPREM POZİSYONU ALIP ELLERİMİ BAŞIMIN ÜSTÜNE KOYDUM, GÖZÜMÜ AÇTIĞIMDA HER TARAFI BETONLARLA KAPLI HAFRİYATLAR YIĞILDI”

Deprem pozisyonu alarak sallantının geçmesini beklediği esnada binanın çöktüğünü ifade eden Şakiroğlu, “Normalde ben Gaziantep’te ailemle birlikte yaşıyordum. Oğlum Yusuf 6 Şubat gecesinde rahatsızlandı. Hastanelere gittiğimizde bizi Hatay’daki bir hastaneye sevk ettiler. Biz o gece saat 22.30’da hastaneye vardık. Sabah olsun doktorun gelmesini bekliyorduk. Hava soğuktu. Babamla birlikte sıcak yer bulmak için dolanırken hastanenin kantinine denk geldik. Kantinde kafamı masaya koydum ve uyumaya devam ettim. Uykulu kafamı kaldırdığımda yerin sallandığını ve herkesin panik içinde kaçtığını gördüm. Babam karşıda oturuyordu ama o kargaşada babamı kaybettim. Ben de hastanenin poliklinik tarafına doğru koştum. Kendimi cama vurdum ama kapı açılmadı. Ben hemen olduğum yerde deprem pozisyonunu aldım. Deprem pozisyonu çok önemli olduğu için hemen ellerimi başımın üstüne koydum. Gözümü açtım ve her tarafın betonlarla kaplı hafriyatlar yığıldı. Dışarıdaki seslerin hemen hemen hepsini duyabiliyorum. Üstümüzde betonla bayağı mesafe olduğu için sesimizi duyuramıyordum” dedi.

“YUKARIDAKİ OPERATÖR ‘BURADA AYAK VAR’ DİYE BAĞIRINCA DÜNYALAR BENİM OLDU”

Enkaz altındayken canlı çiçek yiyerek ve kendi idrarını içerek beslendiğini dile getiren Şakiroğlu, “Ben depremin 12’nci günü gece çıktım. Enkazın altında 2 gün daha dayanabilirdim. Enkazın altında elimle bir şeyler ararken canlı çiçek geldi. Çiçek plastik de olsa yiyecektim. Çiçekleri küçük parçalara bölüp yiyordum, kendi idrarımla beslendim ve sürekli devir daim yaptım. Ağzımda çiğneyip onun suyunu almaya çalışıyordum. Ağzım yukarı şekilde yatıyordum. Avucuma ne kadar idrarım gelirse o kadar ağzıma götürüyordum. Yaşam mücadelesi verdim, ümidimi Allah’tan kesmedim. Sürekli buradan çıkmam lazım diyerek ümit ettim. Şimdi düşünüyorum, bu kadar acıya nasıl dayandım bilemiyorum. Bayağı bir sallantı oldu. Yanımdaki arkadaş deprem oluyor dedi. Ben ayağımı salladım, yukarıdaki operatör ‘burada ayak var’ diye bağırdı. Operatör ‘burada bir ayak var’ deyince dünyalar benim oldu. Gece dışarı çıktığımda yıldızları gördüm. Dışarı çıktığımda ağabeyimin numarasını ilkinde şaşırdım ama sonrasında doğru verdim. Enkaz altında çıkarken bende hiç çizik yoktu. Ailem 12 gün boyunca hep oradaydı. Onlar da ümidini kesip eve gidecekleri zaman ben o zaman çıktım” şeklinde konuştu.

“ETRAFTAKİ İNSANLAR ARTIK BİTTİ DEYİP KENDİLERİNCE PLANLAR YAPIYORLARDI AMA BEN HER ZAMAN KOCAM BENİ BIRAKMAZ DEDİM”

Eşi enkaz altındayken hep çıkacağını ümit eden Neclanur Şakiroğlu ise, “Ben saat 05.00 sularında vinç yardımıyla çıktım. Kayınbabamla sarıldık ve sonra kocamı sordum. Nerede diye sorduğumda bilmiyorum dedi. Ben de bir yerlerde saklanıyor diye düşündüm. Tekrar sorduğumda kocamın nerede olduğunu bilmiyor olduğunu ve kayıp olduğunu söyledi. Kocamdan hiçbir zaman ümidimi kesmemiştin. Etraftaki insanlar artık bitti deyip kendilerince planlar yapıyorlardı. Ben her zaman kocam beni bırakmaz dedim. Rüyalarıma giriyordu. Çocuğum o gece ‘baba gel baba gel’ deyip söyleniyordu. O anlar çok acı bir durum ve Allah bir daha böyle bir acı yaşatmasın” ifadelerini kullandı.

Related Posts

Ukrayna: 40’tan fazla Rus uçağını vurduk

Ukrayna: 40’tan fazla Rus uçağını vurduk

Uzak Asya’da diplomasi trafiği: Malezya lideri İbrahim’den ABD Savunma Bakanı Hegseth ve Singapur Başbakanı Wong ile arka arkaya temaslar

Malezya Başbakanı Enver İbrahim, ABD Savunma Bakanı Pete Hegseth ve Singapur Başbakanı Lawrence Wong görüşmeler gerçekleştirdi. İbrahim’in görüşmelerde Hegseth ve Wong ile ikili ilişkiler ve savunma konularını ele aldığı bildirildi.

İsrail’in hedefi yine siviller: 11 Filistinli öldü

İsrail ordusunun Gazze Şeridi’ne yönelik saldırılarında 11 Filistinli yaşamını yitirdi.Sağlık kaynaklarından alınan bilgiye göre, İsrail’in Gazze kentinin doğusundaki Ez-Zahra Okulu yakınlarına düzenlediği saldırıda 1 Filistinli hayatını kaybetti …

Son anket açıklandı: Herkes aynı sadece bir parti erimeye devam ediyor

Yöneylem Araştırma Mayıs ayı anketini kamuoyu ile paylaştı. Ankette CHP ve AKP’nin arasındaki farkın 5.5 puana yükseldiği görüldü.

Çalık Holding önünde dövülerek öldürülmüştü… Erol Eğrek’in kızı olay anının yeni görüntüsünü paylaştı

Çalık Holding’in eski çalışanı Erol Eğrek’in ölümüne ilişkin yeni bir gelişme yaşandı. Şirket binası önünde korumalar tarafından darbedilen Eğrek, hastaneye kaldırılmış ancak hayatını kaybetmişti. Eğrek’in kızı Zehra Eğrek, babasının darbedildiği anlara ait güvenlik kamerası görüntülerini sosyal medya üzerinden kamuoyuyla paylaştı.

Sezai Temelli’den infaz paketi için ilk değerlendirme: ‘Dağ fare bile doğuramadı, buna tek kelimeyle ‘olmadı’ diyoruz’

DEM Parti Grup Başkanvekili Sezai Temelli, AKP’nin TBMM Başkanlığı’na sunduğu İnfaz paketinde yer alan düzenlemeleri değerlendirerek “Meşhur bir söz vardır ya, ‘Dağ fare doğurdu’. Bu sefer dağ fare bile doğuramadı. Paket toplumun beklentilerine ya da diğer konulardaki gelişmelere uygun bir şekilde karşımıza gelmedi maalesef. Anlatılan şeylerin hiçbiri şu anki acil olarak beklentileri karşılayacak nitelikte değil, olmadı. Bu kadar üzerine konuşulan bir paket sonuçta böyle geliyorsa karşınıza, buna tek kelimeyle ‘olmadı’ diyoruz” dedi.