Çoğu zaman metalleri çiğnenebilecek maddeler olarak düşünmeyiz. Ancak indiyum bu konuda ilginç bir istisna olabilir.

İndiyum, 1863 yılında Alman kimyagerler Ferdinand Reich ve Hieronymous Richter tarafından keşfedilmiş, nispeten nadir bulunan bir metalik element olarak biliniyor. Keşif sürecinde, spektrumunda parlak bir çivit mavisi çizgi oluşturduğu için bu yeni elementi, Latince’de menekşe ya da çivit anlamına gelen “indicum” kelimesinden ilham alarak adlandırmışlar. Ancak, daha sonra bu metali gerçekte hangisinin keşfettiği konusunda tartışma yaşamışlar.

İndiyum, çıplak gözle bakıldığında gümüşi-beyaz ve parlak olarak görünür. Dahası, oldukça yumuşak bir metaldir ve bir bıçakla kesilebilir ya da tırnakla çizilebilir. Ayrıca büküldüğünde “ağlamaya” benzeyen bir ses çıkarmasıyla da dikkat çekicidir.

Çiğnenebilir başka metaller var olsa da, bunları ağzınıza almak istemeyeceğiniz rahatlıkla söylenebilir. Örneğin, ince bir kurşun şerit dişlerinizle bükülebilecek veya çiğnenebilecek kadar yumuşak olabilir, ancak kurşunun aşırı zehirli olmasından dolayı bunu yapmaktan kaçınmalısınız.

İndiyum ise düşük toksisiteye sahip olarak kabul edilmektedir. Ancak Los Alamos Ulusal Laboratuvarı, bu metal hakkında daha fazla bilgi edinene kadar dikkatli olunması gerektiğini belirtiyor. Örneğin, 2003 yılında tanımlanan indiyum akciğer hastalığının, indiyum-kalay okside maruz kalan işçileri etkilediği biliniyor.

Y,ne de bu durum, insanların indiyumu merak edip ısırmasını engellemiyor. Popüler YouTube kanalı Vsauce’un sunucusu Michael Stevens da bu insanların arasında yer alıyor. Stevens, bir video sırasında indiyum parçasını ısırırken “Isırmak beklediğim kadar zor olmadı” diyor ve ekliyor: “Buzdolabından yeni çıkmış Milk Duds gibiydi.” Ancak, bu deneyim bir çikolatalı şekerleme kadar lezzetli değil. Stevens, indiyumu anlatırken “hiçbir şey” gibi bir tadı olduğunu söylüyor.

Farklı bir şey denemek dışında, bir indiyum parçasını çiğnemenin sıradan bir sakıza göre daha iyi bir fikir olmadığı söylenebilir. İndiyum diğer metallere göre daha yumuşak olsa da, Stevens’in belirttiği üzere “muhtemelen dişleriniz için en iyi şey değil.”